Hürriyet-Ekonomi

Hürriyet

21 Haziran 2013 Cuma

Muhalefet partilerine çağrı ;

Muhalefet Partilerine iki lakırdım var;

Öncelikle daha aktif, daha üretken, daha köşeye sıkıştırıcı siyaset yapmalısınız.....
Boş , kabul edilmeyen Önergelerle vakit kaybediyorsunuz.....
İlk yapmanız gereken şey Halkın güvenini sağlamak...
Bunun yollarından biri Meclis çatısı altında edindiğiniz ayrıcalıklardan vazgeçmektir....
Bu ayrıcalıklarınızı bir kenara bırakmadığınızda hiç bir zaman Sokakla gerçek anlamda bütünleşemezsiniz, inandırıcılığınız olmaz...
İkinci yapmanız gereken şey geçmiş husumetleri bir kenara bırakıp onaylamadığınız hükümet, sistem ve gidişat için omuz omuza olmanız..
Zira asıl mevzu yaşadığımız bu toprak.....
Açık ve Net tavır koyamadığınız sürece ne Sokağın desteğini alabilirsiniz, ne de yapmaya çalıştığınız muhalefetin sonucunu.....
Kaba tabirle sadece KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTEN HOROZ misali gurup toplantılarınızda velvele yaparsınız...
Ve emin olun ki bu hiç bir işe yaramıyor....
Yaramadığını da bu güne kadar siz dahil hepimiz gördük , görüyoruz...

Çağ değişti, Tabi buna paralel olarak Siyasette , başkaldırı yöntemleri de değişime uğruyor Dünya'da..
Bunun en güzel örneğini 31 Mayıs sabahından beri görüyorsunuz....
Sokak farklı artık....
1980 öncesi gibi değil...
Ve siz bu eskide kalmış siyaset mantığınızla buna ayak uyduramıyorsunuz..
Bu memlekette Genç nesil yepyeni bir direniş, protesto ve sisteme karşı duruş sergiledi...
Siz ! Muhalefet partileri..
Bu nesle ayak uydurmanız lazım artık....
Bunu da kendi içinizdeki genç nesil ile yapabilirsiniz...
Bakın biz 1980 öncesini yaşayanlar olarak genç nesli hayranlıkla izliyoruz...
Onlara fikren ve eylemsel olarak uyum sağlamak için de elimizden geleni yapıyoruz...
Çünkü onlar barışçı ve Demokratik başkaldırı şeklini keşfettiler....
Zamanında bizim neslin yaptığı gibi silahlı veya silahsız şiddete yönelmediler, gördükleri şiddete kat be kat fazlasıyla cevap vermediler....
Hal böyle olunca her gün birbirlerine daha çok bağlandılar, daha birleştiler, aynı pencereden bakmayı öğrendiler...
Ve bize de öğrettiler.....
Bir takım kirli amaçlara hizmet edenlerin tuzaklarına düşmediler, umarım düşmezler de...
Değişim şart artık....
Sizin de bu değişim içindeki enerjiye entegre olmanız şart olmuştur.....
Yoksa değişen sistemin potası içinde hepiniz eriyip yok olacaksınız.....

Muhalefete Son sözüm ; Tavır alabilmen için bir Tavrın olmalı , o Tavır artık sokakta var , gerisi size kalmış........

C.Baltepe 
21/Haziran/2013

16 Haziran 2013 Pazar

EMNİYET ÖRGÜTÜ DİSİPLİN TÜZÜĞÜ ihlalleri......

Ufak bir araştırma yaptım…..
Tespit ettiğim EMNİYET ÖRGÜTÜ DİSİPLİN TÜZÜĞÜNE  aykırı davranışları tanımlayan madde ve cezalarını aşağıda sunuyorum……

EMNİYET ÖRGÜTÜ DİSİPLİN TÜZÜĞÜ
Disiplin Cezalarını Gerektiren Eylem, İşlem, Tutum ve Davranışlar
Madde 4- Kınama cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar şunlardır:
12- (Ek: 26.7.1983 - 83/6883 K.) Demirbaş silahı yerine, kişisel silahıyla göreve çıkmak.
(Eli sopalı sivil giyimli polisler, İzmir’de sabitlenmiştir)

Aylık Kesimi:
Madde 5- Aylık kesimi cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar şunlardır:

3- (Değişik: 16/2/1998 - 98/10653 K.) Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğine aykırı biçimde giyinmek, eksik kuşamla göreve çıkmak, görev yeri kol araması ve sicil numarasını takmamak.
(Eli sopalı sivil giyimli polisler, İzmir’de sabitlenmiştir ,Çeşitli illerde Görünmesi gereken KASK numaralarının kamuflajı)
7- İş sahiplerine veya halka karşı onur kırıcı söz söylemek veya davranışta bulunmak,
(Göstericilere karşı yapılan çeşitli davranışlarda gerek  ifade gerekse görüntülerle sabitlenmiştir.)
 
Kısa Süreli Durdurma
Madde 6- (Değişik: 26.7.1983 - 83/6883 K.)Kısa süreli durdurma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar şunlardır:
A) 4 ay süreli durdurma:
2- İş sahiplerine ya da herhangi bir nedenle Emniyet binalarına gelen ya da getirilenlere hakaret etmek,
(Gözaltına alınanların serbest bırakıldıktan sonra çeşitli ifadelerinde belirtilmiştir)

Uzun Süreli Durdurma:
Madde 7- (Değişik: 26.7.1983 - 83/6883 K.)Uzun süreli durdurma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar şunlardır:

A) 12 ay süreli durdurma;
1- İş sahiplerini ya da herhangi bir nedenle Emniyet binalarına gelen ya da getirilenleri dövmek,
(Gözaltına alınanların serbest bırakıldıktan sonra çeşitli ifadelerinde belirtilmiştir)
5- (Ek: 28/5/1988 - 88/12992 K.) Kadın ve genç erkeklere söz atmak.
(Göstericilere karşı yapılan çeşitli davranışlarda gerek  ifade gerekse görüntülerle sabitlenmiştir.)

B) 16 Ay Süreli Durdurma;
1- Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak,

(Eli sopalı sivil giyimli polisler, İzmir’de sabitlenmiştir ,Çeşitli illerde bu tanıma uyan davranışlar gerek  İfade, gerekse görüntüler ile sabitlenmiştir)

Meslekten Çıkarma:
Madde 8- Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar şunlardır:
40- (Ek: 28/5/1988 - 88/12992 K.) Menşei belli olmayan, bulundurulması ve taşınması yasak olan her çeşit silah, mühimmat ve benzerlerini bulundurmak,
(İzmir’de ve bazı illerde SİVİL kıyafet ile ÇİVİLİ sopalar..Görüntülerle ve ifadelerle sabittir)

Ek Madde 6- (Ek: 16/2/1998 - 98/10653 K.)
Silahıyla dikkatsizlik, tedbirsizlik veya ihmal sonucu yaralamaya sebebiyet veren, kendisini yaralayan ya da bu fiillerin başkaları tarafından işlenmesine neden olan memura 10 ay kısa süreli durdurma cezası, silahıyla dikkatsizlik, tedbirsizlik veya ihmal sonucu ölüme sebebiyet veren ya da bu fiilin başkaları tarafından işlenmesine neden olan memura ise 24 ay uzun süreli durdurma cezası verilir. Ancak fiilin işleniş şekli, durumunun ağırlığı ya da zararın derecesine göre; 10 ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren halde 24 ay uzun süreli durdurma cezası, 24 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren halde ise meslekten çıkarma cezası da verilebilir.
(Bunun açıklamasını bile yapmayacağım ..Sadece bir tek şey yazacağım …ETHEM SARISÜLÜK …..

İlgilileri göreve çağırıyorum......






C.Baltepe .......

1 Haziran 2013 Cumartesi

Kasımpaşalıya veda mektubumdur....

Aç biraz tarih oku Kasımpaşalı.....
100 yıl önce de Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Türkü, Çerkesi, Lazı, Sarısı, Kırmızısı, Laciverdi, Siyahı, Beyazı birleşmişti....
Neden mi ?......
Memleket elden gidiyordu ya hani....
Ha şimdi diyeceksin ki ''O zaman ATATÜRK (Pardon sen ATATÜRK diyemiyorsun , sadece Mustafa Kemal diyebiliyorsun...) vardı, şimdi yok... Ne halt edeceksiniz, bir şey yapamazsınız..''...
İşte orada yanılıyorsun Kasımpaşalı....
Bu arada Kasımpaşalı diyorum, aman kusura bakma....
Hani senin ATATÜRK diyemediğin gibi ben de sana SAYIN da diyemiyorum , BAŞBAKANIM da... Zira sen benim için ne ''SAYIN'' sın, ne de ''BAŞBAKANIM''sın o da ayrı bir konu....
Neyse hiç olmazsa ben yürekli bir biçimde neyi neden söylemediğimi açıkça ifade ediyorum....
İsmin de çok uzun , onun için Kasımpaşalı daha uygun gibi geldi bana...
Gelelim yanıldığın konuya, ya da konulara....
İnsanları aşağılayarak,ötekileştirerek,bölmeye çalışarak,baskı ve tehdit unsurlarını kullanarak,Görsel ve Yazılı basını bastırarak istediklerini yapacağını zannetmiştin ...
Hatta bunun teyidini dünkü konuşmanda da, ''Boşuna uğraşmayın oraya karar verildi ve yapılacak'' ifadenle sabitlemiştin....
Ama bir şeyi unuttun Kasımpaşalı...
Belki de Kendini bu topraklara ait hissetmediğinden dolayı , ya da kökünden dolayı , orasını bilemem..... İçinde şu olgu oluşmadı hiç....
Toprağı koruma, vatanı koruma, ezilmişliğe , baskıya başkaldırı olgusu , ve son damara basıldığında bu topraklardaki çeşitliliğin nasıl da çığ gibi birleşip büyüyerek akacağını hiç düşünmedin sanırım...
İşte bu gün , yani 31 Mayıs 2013 tarihinde bunu hepimizin , tüm dünyanın gördüğü gibi sanırım sen de görüyorsun....
Sana bundan sonraki yaşamında kolaylıklar dilerim Kasımpaşalı...


C.Baltepe
31/05/2013
(Bu gün benim doğum günüm , umarım TÜRKİYE'nin de yeniden doğuşunun başlangıcı olan bir gün olur)