Askere uğurlama böyle mi olmalı ?

Bizim köşe başında Her gün en az 2 ekip arabası, hiç anlayamadığım bir şekilde neredeyse sabaha kadar Çevirme yapar... 
İşin doğrusu bu güne kadar kedi olalı bir fare tuttuklarını da görmedim ...
Toparlanma vakti geldiğinde , noktadan ayrılırken, gecenin saat 03;00 ü ya da 04;00 ü olmasına hiç aldırış etmeden, birbirlerini sirenle selamlar, ya da o NIRT NIRT ZIRT  sesiyle gecenin sessizliğini yararak buradan ayrılırlar...

Bunu neredeyse haftanın 5 gecesi garanti olmak üzere, 6 günü görüyor ve yaşıyorum....( O bir gün herhalde izin günleri )

Ama benim asıl merak ettiğim şey , bu arkadaşlar nedense ASKER uğurlama zamanları saat 23;00 ile  01;00 arası hiç ortada gözükmezler....

Tabi hal böyle olunca  ASKERE gidecek olan kanı kaynayan , ama etrafını, insanları , hiç mi hiç düşünmeyen bir takım GENÇ adı altında, SORUMSUZ SERSERİLER , Konvoy oluşturarak, yolu kapatarak, İnsanların uyuduğu saatte KORNALAR ÇALARAK, Arabalarının motorlarını 8.000-9.000 devirlere çıkartıp gecenin sessizliğini yırtarak , Yolda patinajlarla şu gariban asfalta F1 pisti muamelesi yaparak buraları TAVAF ederler.... 
Ellerinde TÜRK bayrakları, ARABALARININ tepesine çıkmış, Camlarından bellerine kadar sarkıp BÖĞÜREREK, ANIRARAK geçerler...
Bayraktan da UTANMAZLAR...
Bilmezler ki o bayrağın anlamını...
Sadece HOLİGANVARİ bir şekilde , İnsanları hiç umursamadan , saygısızca , insan olduklarından şüphe edilesi bir şekilde çevreyi rahatsız ederler.....

Tabi bizlerde evimizde, gecenin sessizliği içinde, bir müddet sonra gerilen sinirler dolayısı ile önce hafif, sonra dozu gittikçe ağırlaşan Küfür ve sonunda Beddualara resmi geçit yaptırmaya başlarız....

İnanılmaz bir durumdur bu.... 
Önce Pencerenin bir tarafından bakmaya çalışırsın olmaz, sonra diğer tarafına geçersin yine olmaz....
Yani neresinden bakarsan bak OLMAZ !!

'' Yahu kardeşim , biz de gittik '' Askere dersin içinden söylenerek...
Sessiz sedasız , efendi gibi ...
Kimseyi rahatsız etmeden, yaşlı insanları , sabahın erken vakti kalkacakları, çoluğu , çocuğu  uyandırmadan, Hastalara panik yaşatmadan, bebekleri gece zar zor daldıkları uykudan zıplatmadan....

Öyle bir noktaya gelirsin ki, hani elinin altında olsa bir şey, keklik misali avlayacaksın...
Sinir, Sabır, Hoşgörü...
Hiç biri kalmaz bir müddet sonra....
Gömersin bütün iyi niyetlerini, iyi dileklerini....

İşte bizim köşe ve cadde Her askere gidiş zamanlarında bunu yaşatır bana...

Alıştım mı ?
Yok , alışmadım...
Alışmayacağım....
Kabul de etmeyeceğim...
Hatta artık başka pencerelerden de bakmayacağım......
Madem onlar bize, çevreye bunu layık görüyorlar, 
Bende onlar için en güzel KÜFÜRLERİMİ bestelemeye devam edeceğim......


C.Baltepe  
21/Kasım/2012